Cumartesi, Ağustos 26, 2006

TABLONUN ANLATTIKLARI...





















Hepimizin özlem duyduğu şeyler vardır ya hayatın belki taa içinde , belkide hiç ulaşamadığımız bir köşesinde gizli kalmıştır ya bu özlemlerimiz. Bu tabloya baktıkça o gizli özlemlerimiz aklıma geliyor. Hayat ne gariptir değilmi....

Perşembe, Ağustos 24, 2006

SEVGİNE DOYUM OLMAZ.

Ne sevgin biter bu yürekte
Ne de hasretin,
Kana kana su içmek gibidir seni sevmek.
Susadıkça içersin , içtikçe de susarsın.
Ne sevgine doyum olur , ne de hasretine.

Sarıldıkça anlarım,
Sana olan hasretimin sonsuzluğunu...
Ne zaman baksam gözlerine,
Sevginle yoğrulur içim
Sanki sana yeniden aşık oluyormuşcasına

Ne sevgin biter bu yürekte
Ne de hasretin,
An olur gözlerinde olsun isterim ölümüm
Başım dizlerinde can vermek isterim
Öylesine mutlu öylesine mesutken...

Sonra vazgeçerim bu fikrimden
Ölmekten değil,
Bu dünyada seni yalnız bırakmaktan korkarım
Bilirimki ,
Benim ne kadar sana ihtiyacım varsa
Senin belki daha fazla bana ihtiyacın vardır.

Seni kendim için seviyorsam
Bilki kendimden çok da senin için seviyorum
Sevgimin bencilliğine senin asaletini katmışım bir kere.
Sevgin bir kor olur yanar içimde
Gözlerine her gözüm değişinde
İçimden bir kuş havalanır sanki derinlere

An olur dalar gözüm bir sonsuz rüyaya,
Sen varsındır düşlerimde bir de ben
Bir hayal görürüm düşlerimin derininde;
Bir sen varsındır orda , bir de sen gibi güzel kızım
Minicik elleri , tıpkı senin gibi gülümseyişi vardır
Sonra sen gelirsin yanımıza,
Bir ona bir bana gülümsersin
O an zaman durur sanki
Hayat dursun , zaman dursun , hiçbirşey akmasın isterim
Hep öylece kalıverelim isterim
Bir sen , bir ben , bir de sen gibi güzel kızım.

Uyanıveririm ansızın daldığım rüyadan,
Sen varsın başucumda
Yine gülümsersin bana
Bir sen varsındır yanımda bir de sevdan,
O an Hissederimki
Mutlu günlerimiz yakındır ,
Belki de ummadığımız kadar yakında...

Pazartesi, Ağustos 21, 2006

GERİ DÖNÜLMEZ YOLDAYIM...

Geri dönülmez bir yoldayım
Bir avuç toprak son nasibim
Gün güneş olsa ben neyleyim
Gönlümde akşam oldu benim

Bazen bir rüzgarım eser
Bazende düşen bir yaprak
Tut ellerimi istersen?
Maziye uzanarak...

Bütün baharlar geçip gitti
Hayallerim artık hep sensiz
Yaşıyorum bak kaderimi
Ağaçlar gibi sessiz sessiz...


Neşe Karaböcek'in ilk olarak yorumladığı, şimdilerde ise Gülay'ın puslu ve bir o kadar güzel şekilde seslendirdiği güzel bir şarkıdır. dinlemenizi tavsiye ederim.

Cumartesi, Ağustos 19, 2006

İZİN VER KENDİNE BUGÜN...

Her yeni gün yeni bir başlangıç.
Aç pencereni,
Güneş odana dolsun.
Sonra bir dilek tut içinden,
Günbatımına karşı.
Hayat güzel, yaşamak güzel,
İzin ver kendine bugün...
Güneş hergün doğar,
Ancak güneşin doğuşunu görebilenlerin sayısındadır fark...
Yarınki güneşi göremeyecek olanlardan olabilirsiniz.
Bugünü güzel yaşayın. Bugün sizin olsun...
Hiç yapmadığınız bir şey yapın sevdiklerinize karşı.
Bir demet çiçek verin ona,
Sanki ilk defa buluyormuşcasına.
Daha bir sımsıkı tutun ellerinden ,
Sanki ilk kez karşılaşıyormuşcasına...
Bir sıcak buse kondurun dudaklarına,
Sanki onu ilk defa öpüyormuşcasına...
Sımsıkı sarılın ona
Hiç bırakmamacasına...

Cuma, Ağustos 18, 2006

AŞKIN ALDI BENDEN BENİ...

Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
*** ***
Aşkın aşıklar öldürür,Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur,bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem,Mecnun olup yola düşem
Sensin dün ü gün endişem, Bana seni gerek seni
*** ***
Sufilere sohbet gerek, Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler, külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağırır, bana seni gerek seni
*** ***
Cennet dedikleri ne ki, bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları, bana seni gerek seni
Yunus-durur benim adım, gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni....

Perşembe, Ağustos 17, 2006

DEMEDİMMİ?

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

Mevlana Celaleddin Rumi

Erenlerin lisanı bir başkadır, bambaşka. Mevlana'dan dinlemeye , okumaya, anlam çıkarmaya doyamadığım bir şiirdi. Yüzyıllara meydan okumuş, derinliğine vakıf olunacak bir şiirdir. Söyleyen , yazan , okuyan , dinleyen yürekler saolsun ve de varolsun.

Cumartesi, Ağustos 05, 2006

ÖZLEDİM SENİ...




















söyLeyecek çok sözüm vardı,hepsi yarım kaLdı..
neLer ummuştum hayattan,eLimde ne kaLdı..
kırıLan kaLbim miydi yoksa,karnımdaki bu sancıyLa,
küfLenmiş ruhum unutmadı,unutmadı seni haLa...

BENİM ADIM AŞK

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğine Toroslar`dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim taç ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim`i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı için kül eyledim Kerem`i.
İbrahim`in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin`di.
Hat`rım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana`yı döndürdüm.
Yunus`umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla`danım, hayır benim, şer benim...

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim